Laktozsuz süt ile normal süt arasındaki fark
Laktozsuz süt, normal doğal sütten farksızdır; tek farkı laktoz içermemesidir. Bu tür bir sütte laktoz, sindirimi kolaylaştıran glikoz ve galaktoza dönüştürülür. Ayrıca, sütün tadını ve tüm yararlı özelliklerini muhafaza ederken sağlık açısından tamamen güvenlidir.
Laktaz eksikliği veya laktoz intoleransı, insan vücudunun laktoz olarak bilinen süt şekerini sindirebilmek için gerekli olan laktaz enziminden yoksun olduğu bir durumdur. Laktaz enzimi olmadan, kişi süt ve süt ürünlerini tükettikten sonra şişkinlik, ishal ve karın krampları gibi sorunlar yaşayabilir. Bu tür bir durumun varlığını bir doktor belirleyebilir ve yardımcı olabilir.
Laktozsuz süt, insan vücudu için faydalı olan hayati besinler, vitaminler ve proteinler içermektedir. Laktozsuz sütün içerdiği yararlı bileşenler arasında özellikle kalsiyum bulunur; bu mineral, kemiklerin, saçların, tırnakların ve dişlerin sağlıklı bir şekilde oluşumunu sağlar. Ayrıca kas ve sinirsel tepkimeler ile kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynar.
- Protein – kas dokusunun oluşmasına ve onarılmasına yardımcı olur, metabolizmada önemli bir rol oynar.
- Potasyum vücuttaki su dengesini düzenlemeye yardımcı olur ve kalbin ritmini normalleştirir.
- Fosfor – Kemikleri güçlü tutmaya yardımcı olmak için kalsiyum ve D vitamini ile yakın çalışır.
- D vitamini – Normal kemik büyümesi ve gelişimi için kalsiyumun emilmesine yardımcı olur.
- B12 vitamini – hematopoetik organların düzenlenmesinde önemli bir rol oynar, sinir sistemini sağlıklı bir durumda tutar.
- A vitamini iyi görme, sağlıklı cilt ve bağışıklık sisteminin normal işleyişi için önemlidir.
- B2 vitamini her türlü metabolik süreçte, proteinlerin, yağların ve karbonhidratların metabolizmasında rol oynar.
- B3 Vitamini – yağların, proteinlerin, amino asitlerin, pürinlerin (azotlu maddeler) metabolizmasına katılır, vücuttaki redoks süreçlerini düzenler.
Doktorlar, 25-35 yaş aralığındaki bir kişinin günde en fazla üç bardak (300 gram) süt tüketmesini, 35 yaşından sonra iki bardağa ve 45 yaşından itibaren ise bir bardağa indirmesini öneriyor. Ancak, bu genel tavsiyelerdir ve süt ürünlerinin sindirimi kişiden kişiye değişir. Birçok kişi ileri yaşlarda bile yeterli enzim aktivitesine sahip olabilir. Eğer süt tüketimi size rahatsızlık vermiyorsa, miktarını sınırlamanız gerekmez.