Hamilelikte psikolojik sorunları

Hamilelik sırasında duygusal ve psikolojik sağlığın çok önemli olduğunu biliyoruz, peki hamilelikte en sık görülen sorunlar neler biliyor musunuz?

Hamilelik sırasındaki yaşanan psikolojik sorunlar genel olarak ruh sağlığı sorunları gibidir. Çok az kişinin konuşmaya karar verdiği bir şey. Hamile kadın denilince akla her zaman küçük ve anlaşılmaz arzuları olan, çocuğunun gelişini sabırsızlıkla bekleyen mutlu bir kadın gelir. Ama gerçek oldukça farklı. Acı veren aile durumları ve hamilelik sırasında ve sonrasında yaşanan zihinsel ıstıraplar vardır.

Yardım istemeyi düşünürken aşılmaz bir engel karşısında çok önemli intihar düşünceleriyle sıkıntılı ve çaresiz hissettiğini düşünenler olabilir. Ve bu anlamda, kadın kırılgan olduğu için, kendini duygularına kaptırdığı için suçluluk duyar. Çıkması zor bir kısır döngü yaratan şey. Ve hamilelik durumunda ikinci bir endişe daha vardır: fetüs ve müstakbel bebek üzerinde yaratabilecekleri sonuçlar.

Hamilelikte en sık görülen ruhsal sorunlar

Hamilelik ve ruh sağlığı ile ilgili tartışmalar genellikle hormonların ruh hali üzerindeki etkisine odaklanır. Ancak, bu önemli bir faktör olmasına rağmen, stres veya depresyon gibi en sık görülenlerin de etkisi vardır. Bu nedenle, stres, genel olarak insanların sağlığını ve hastalığını etkileyebilecek en büyük toksinlerden biridir. Özellikle hamilelikte hem hamile kadın hem de henüz doğmamış fetüs için çeşitli olumsuz sonuçlarla ilişkilendirilmiştir. Bunlar arasında, aşağıdakilerden muzdarip olma riski artar:

  • Gestasyonel diyabet
  • Preeklampsi

Ve istatistiklerin çoğu, kadınların %15’inin hamilelik sırasında veya sonrasında depresyon yaşadığını, ancak hesaplamanın gerçekliğin altında kalmasının muhtemel olduğunu ortaya koymuştur. Göçmen kadınlarda bu rakam %50’ye çıkmaktadır. Dünya genelinde her yıl 200 milyondan fazla gebelik olduğu düşünüldüğünde bu rakam çok yüksek.

Görünürlüğü zor olan bir sorun, hamilelik sırasında ve doğumdan sonra depresyon tamamen fark edilmez. Kadınlar yalnız ve gözetimsiz bu hastalıktan muzdariptir.

Fetus ve gelecekteki bebek üzerindeki stres ve diğer zihinsel sağlık sorunlarının sonuçları

Çeşitli çalışmaların sonuçlarında, hamilelik sırasında yüksek düzeyde stres gibi zihinsel sağlık sorunlarının otizm, obezite ve bebek kolikli çocuk sahibi olma riskini artırdığı konusunda uyarılar yapılıyor. Hangi kaynaklara erişiminiz olursa olsun tüm kadınları etkileyebilecek ve bir çocuğun yaşamı boyunca sürebilecek sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan bir gerçek.

Kortizol olarak bilinen stres hormonunun veya dopamin veya serotonin gibi bazı nörotransmitterlerin seviyelerinin değiştirilmesi, her ikisi de beynin gelişimi ve işleyişinde rol oynar. Mikrobiyota olarak bilinen annenin bağırsağında normalde yaşayan bakteriler aracılığıyla gerçekleşir. Bu, anne ve bebeğin bağırsak-beyin yoluna müdahale eder ve obezite veya bağırsak iltihabı bozuklukları gibi metabolik süreçlerle ilgilidir.

Bu nedenle uzmanlar, belirli bir zihinsel sağlık teşhisine uymasa bile, hamilelik sırasında veya sonrasında şiddetli sıkıntı yaşayan kadınlara özel bakımın genişletilmesini savunuyorlar.

Tüm hamile kadınların yeterli psikolojik kontrol alması esastır. Hamilelik ve doğum sonrası dönemde ruh sağlığı bir öncelik olmalıdır, çünkü bu hassas dönemde zayıf ruh sağlığı, oğullarının ve kızlarının yaşamları boyunca fiziksel ve psikolojik sağlıkları üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Etkileri bile nesiller boyu sürebilir.