A Plague Tale: Innocence inceleme
A Plague Tale: Innocence‘in başında, korkmuş küçük kardeşi ile birlikte şehrin caddesinde yürüyen genç bir kızı canlandırıyorsunuz. Cadde, her ikisini de öldürmeye çalışan insanlarla dolu. Sadece başında değil, tüm oyun boyunca iki kardeş çok zorlu koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor. Diğer oyunların aksine, A Plague Tale’de kendinizi nadiren güçlü hissedeceksiniz. Oyunun korkunç doğası oynamayı zorlaştırabilir, ancak aynı zamanda oldukça sürükleyici bir oyun olma özelliğine sahip.
A Plague Tale: Innocence Konusu
Genç kızın ailesiyle tuhaf bir ilişkisi var. Babası ile yakın olmasına rağmen – ilk sahne iki kişinin birlikte avlandığını gösterir – zamanını nadiren annesiyle geçirir. Amicia’nin annesi, gizemli bir hastalığından muzdarip olan oğlu Hugo için bir tedavi bulmaya çalışır.
Oldukça rahat bir yaşam sürdükleri görünen iki kardeş, Engizisyonu Hugo’yu bulmak için operasyon yapması sonucu kaosa dönüşür. Her iki kardeş de kaçar. Kardeşler kaçarken Engizisyonun onlardan ne istediğini anlamaya çalışmakla ve zor şartlarda hayatta kalmakla meşgul olacaklar.
Dışarıdaki dünya hiç te güzel bir yer değil. Veba tüm ülkeyi tahrip etti ve hastalığa kapışmayan şanslı birkaç kişi de kafayı yedi. Amicia ve Hugo yardım aramak için yakındaki bir köye gittiklerinde, karşılaştıkları herkes hemen onları öldürmeye çalışıyor. Daha da kötüsü, geceleri, ölümcül sıçan sürüleri ortaya çıkar. Ayrıca Engizisyon güçleri de kardeşleri sürekli aramaktadır. Dünya varlığınıza neredeyse tamamen düşmanca davranıyor.
A Plague Tale: Innocence İnceleme
A Plague Tale muhtemelen en doğru tanımlamayla bir gizlilik oyunu olarak görülebilir. Kalabalık yerlerde yakalanmadan hareket edebilmek için dikkat dağıtıcı ögeleri kullanmanız gerekebilir. Fareler ise ışıktan korkar. Bu yüzden sıklıkla ateş kullanmanız gerekecek. Bazen işler saropa sarabilir. Fareleri uzak tutmak için kullandığınız ateş, muhafızları üstünüze çekebilir. Bu durumda kendinizi stresli ve hayatta kalmak için panik dolu bir anda bulabilirsiniz.
Amicia’nın ana aracı taş fırlatmak için kullanabileceği bir sapandır, ancak oyun boyunca, bir alevi söndürmek veya bir fare grubunu bir tarafta toplamak gibi şeyleri yapmanıza izin veren yeni araçların kilidini açarsınız. Bununla birlikte bulamayacağınız tek şey hayatta kalmak için korkunç şeyler yapmak. Başlangıçta, Amicia öldürmek için tereddütlüdür ve ilk yaptığı zaman travmatik bir deneyimdir. Daha sonra kilisede dua edecek kadar ileri gider. Ama bu uzun sürmez.
Sonuçta birçok kez öldürmek zorunda kalıyor ve A Plague Tale, düşmanları yenmek ve sorunları çözmek için gerçekten rahatsız edici yollar sunuyor. Çoğu, öldürmek için fareleri kullanmayı içerir; oldukça korkunç insanlar olsalar bile, bir bekçiyi kaynattığınızı görmek iyi hissetmez. Genel olarak, A Plague Tale sadece acımasız bir oyundur. Hem insan hem de hayvan olan devasa ceset yığınlarının arasından geçerek devasa kan havuzlarına gizlice gireceksiniz. Ayrıca korkunç cinayet animasyonları da var. Oyunun yürek burkucu bir sonu var.
Karşı konulamaz görünse de, bu dehşet dolu sahneler de hikaye için gereklidir. A Plague Tale’in en iyi yanı, oyun oynamak ile hikaye anlatımını oldukça harika bir şekilde bir arada yürütmesidir.
A Plague Tale, oldukça uzun 17 bölümden oluşuyor ve çoğunlukla, gizemli problem çözmenin mükemmel bir karışımını karanlık ve gizemli bir hikaye ile birleştiriyor. Oyunun birçok unsuru gizliliğe ve carfting’e odaklanmış olsa da diğer oyunlardan ayrılmasına sebep olan hikayesi ile öne çıkıyor. Karanlık bir dünyada iki kardeşin hayatta kalma mücadelesi sizi kasıp kavuracak.