Dying Light 2 inceleme

Dying Light, 2015’te piyasaya çıktığında büyük başarı yakaladı. Açık dünya zombi sandbox türünü en iyi şekilde yansıtan, İstanbul’dan ilham alan Harran şehrinin yoğun şehir manzaraları, sağlam parkur oynanışı ve işbirlikçi birinci şahıs modunda tatmin edici olmasıyla büyük övgü topladı. Dying Light, piyasaya sürüldükten birkaç yıl sonra bile yoğun bir şekilde güncellemelerle ve etkinliklerle desteklenmeye devam etti. Yedi yıl sonra, herkesin bildiği gibi uzun ve çalkantılı bir geliştirme döngüsünden sonra nihayet oyunun devamı geldi.

İlk oyundan birkaç yıl sonra geçen Dying Light 2, yepyeni mekanlarda yeni bir karakterin kontrolünü size veriyor. Gizemli bir virüs insanlığın çoğunu yok etti ve hayatta kalanları bir avuç kalan yerleşim bölgesinde kasvetli bir varoluş yaratmaya bıraktı. Nihayetinde, neredeyse herkesin enfekte olduğu yeni bir karanlık çağ.

Dying Light 2 inceleme

Öncelikle hikayeden biraz bahsedeceğiz, ancak kesinlikle spoiler vermeden bunu yapacağız. Dying Light 2, ilk oyundan birkaç yıl sonra bir yerde geçiyor. Artık neredeyse herkes enfekte olmuştur, sadece ışığa duyarlı virüsü UV lambaları ve giderek daha az bulunan ilaçlarla engellemek mümkündür.

Waltz olarak bilinen kötü niyetli bir bilim adamı tarafından yönetilen suçlulardan, paralı askerlerden ve psikopatlardan oluşan bir düşmanla karşı karşıyayız. Dying Light 2’nin hikayesi, iyi bilinen zombi kıyametinin başarılı bir yorumudur. En iyi ihtimalle, benzersiz hikaye olayları ve oyun anları yaratmak için iyi bir tuval görevi görür, oyun mekaniğini olay örgüsü ile oldukça etkileyici bir şekilde birleştirir.

Oyunu küçük kız kardeşi Mia’yı bulma görevinde olan Aiden Caldwell olarak oynuyorsunuz. Hem Aiden hem de Mia, salgını tedavi etmek ve yönetmek için çalışan GRE tarafından bazı testlerde kullanıldı. Aiden, yeni dünyada bir gezgin olarak seyahat eder. Dying Light 2 ile karşımızda batıl inançları olan daha feodal ve ortaçağa ait bir toplum buluyoruz.

Dying Light 2, olay örgüsünü ve dünyasını daha ilgi çekici hale getirmek için bazı yeni unsurlar sunuyor. Oyunda hikaye kararları var, ancak ikinci bir oyun oynamadan seçimlerinizin ne kadar fark yarattığını tespit etmek zor. Farklı sonuçlar sunuyorlarsa, potansiyel olarak orada bir miktar tekrar değeri vardır, ancak sivilleri desteklemek veya Barış Muhafızlarını desteklemek etrafında dönen çoğu karar için genel bir seçim vardır. Oyun, her iki grubu da herhangi bir şekilde yargılamıyor. Bununla birlikte, bu seçeneklerden bazıları için birazdan değineceğimiz oynanışla ilgili sonuçlar da var.

Dying Light 2 oynanış

Dying Light 2’nin oynanışı, hikayenin özünü, açık dünya formülüne derinlik katan ve müthiş senaryolarla kusursuz bir şekilde harmanlayan, gündüz ve gece oyun döngüsü ile parlıyor.

Oyunun başında virüs bulaşan Aiden’ın karanlığa karşı belirli bir hassasiyeti var. Gündüz saatlerinde iyi olsanız da oyunun en iyi ganimetlerinden bazılarını elde etmek ve istatistiklerinizi geliştirmek için düzenli aralıklarla karanlıkla mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz.

Geceleri, açık dünya oyunu, ilk oyunda olduğu gibi zorlukta bir sıçrama yapar. Zombiler daha hızlı, daha akıllı ve daha sesli hale gelerek sizi esasen kaçmaya zorlayan sürüler yaratır. Daha ağır mutasyona uğramış varyantlar da geceleri ortaya çıkıyor ve daha etkili silahlar gerektiriyor.

Karakterinizi geliştirmek için, GRE’nin virüsü kontrol altına almak için çeşitli tesislere yerleştirdiği inhibitör enjeksiyonlarını alacaksınız. Bu alanlar her zaman içeride olduğundan, genellikle en iyi geceleri erişilir. Karanlık, kendi başına oyuna gerilim katar. Başka bir katman, kendi enfeksiyonunuzun yönetimidir. Karanlıkta virüs, ekranın üst kısmında görüntülenen bir zamanlayıcıda ilerler. Sizi panikletebilecek bir acillik duygusu yaratıyor.

Neyse ki oyun size zombi sürüleriyle başa çıkmak için oynayabileceğiniz çok çeşitli oyuncaklar sunuyor. Orijinal oyundaki silah türlerinin çoğu, birçok tanıdık saldırı ile beraber geri dönüyor. Düşmanları çatılardan atmak, tuzaklar, el bombaları, yayılan ateş, patlayıcı variller ve yaratıcı zombi avcılarına kapsamlı bir araç seti sağlayan diğer silahlarla ilk oyunda olduğu kadar sevindirici bir zenginlik sunuyor.

Bir zombi oyununda düşman uzuvlarını kesmek ve zombi kafataslarını ezmek hiçbir zaman eskimez bir iştir ve devam oyununda da o zevki almaya devam edeceksiniz. Oyun boyunca gücünüzü, teçhizatınızı ve beceri ağacınızı ilerletirken gücünüzün adım adım arttığını hissedeceksiniz. Yeni zombi türleri sizi taktiklerinizi değiştirmeye zorlayacak ve oyunun gizlilik mekaniği, oyun tarzınızı bir dereceye kadar uyarlamanıza izin veriyor.

Dying Light 2 grafik ve ses

Dying Light 2’de görsellerin kalitesi göze çarpan ilk şey. İlk oyunda olduğu gibi devam oyununda da muhteşem manzaralar, yoğun ve özenle hazırlanmış harita tasarımı ve etkileyici aydınlatmasıyla gerçekten göze çarpıyor. Dying Light’ı oynayanlar oyunun İstanbul’dan ilham alınarak hazırlanmış kurgusal Harran şehrinde geçtiğini bilir. Dying Light 2 ise Batı Avrupa’da kurgusal bir yerde geçiyor. Oyun haritasında kenar mahalleler, arka sokaklar, karışık iç mekanlar ve etkileyici gökdelenlerden oluşmuş şehir merkezleri bulunuyor.

Haritanın diğer kısımları, yetkililerin virüsü kontrol altına alma girişimlerinde kullandıkları garip kimyasallarla lekelenmiş ve geçiş zorluklarını artıran zehirli ve tehlikeli arazileri içeriyor. Ayrıca, terk edilmiş hastane iç mekanlarında ve mutantlarla dolu tünellerde karşılaşacağınız çeşitli NPC merkezleri ve alanlar da mevcut.

İlk oyundaki gece ve gündüz döngüsü devam oyununda da korunuyor. Dying Light 2 bu amaçla etkileyici aydınlatma özelliklerini koruyor. Gün doğumları ve sabah sisleri, karanlık, harap bir dünyanın fonunda yan yana duran gerçekten çarpıcı manzaralar çiziyor. Enfekte olmuş zombiler, virüsün ışığa duyarlılığı sayesinde, gece boyunca kalabalık sayılarda dolaşırlar ve güç, hız ve zeka kazanırlar.

Oyun “kalite”, “performans” ve “çözünürlük” grafik modlarına sahiptir, performans modunda daha yüksek FPS almak mümkündür. Dying Light 2’nin performans modunda, oyunu gözle görülür performans düşüşü olmadan daha düşük kapasiteli PC’lerde de oynayabilirsiniz. Düşmanlar, bıçaklı silahlarda kan fışkırır ve keskin veya kör bir silah kullanmanıza bağlı olarak gerçekçi bir şekilde başını keser veya patlatırsınız.

Dying Light 2, farklı olaylar ve oluşumlar için çok dinamik müzik ile son yıllarda duyduğum en iyi ses tasarımlarından bazılarına sahip. Sizi meşgul eden zombiler ne kadar çok olursa, gerilim o kadar artar. Parkurda bile müzik, momentumunuza tepki vererek sizi ileriye doğru iter. Alacakaranlığın yaklaştığını haber veren hava saldırısı sirenleri gibi, görkemli girişlerinden daha küçük ayrıntılarına kadar tüm sistem çok zariftir. Dinamik müzik, şu anda birçok oyunun yaptığı bir şey ancak Dying Light 2 bunu başka bir seviyeye taşıyor gibi görünüyor.