Lojistik 5.0 nedir?

Son yılların zorlukları ve gerekli teknolojinin (diğerlerinin yanı sıra 5G, yapay zeka ve blok zinciri) mevcudiyeti, yeni Endüstri 4.0 paradigmasına yol açmaktadır. Ancak bu değişim sadece üretimi değil, onu destekleyen tüm süreçleri de etkiliyor. En önemlilerinden biri lojistiktir. Juan Antonio Marco’nun “Logistics 5.0″ kitabı, tedarik ve dağıtım zincirinde meydana gelen dönüşümlere odaklanıyor. Marco’nun kitabı üzerinden Lojistik 5.0’a bir bakış atıyoruz.

Lojistik terimi, 19. yüzyılda İsviçreli general Antoine-Henri Jomini tarafından ordu tedarik süreçlerine atıfta bulunmak için icat edilmiştir. Zamanla, şirketler karmaşık tedarik, depolama ve dağıtım süreçleri ve sistemleri uygulamaya başladıkça, sivil arenaya da yayıldı. Şirketler, karmaşık zorluklara yanıt verebilmek için genellikle silahlı kuvvetler tarafından geliştirilen yöntemlerden ilham almıştır.

[webp align=”3″ credit=””]147609[/webp]

5.0 iş modeli için lojistik 5.0

Kitabın adı Lojistik 5.0, yazarın “iş modeli 5.0” dediği şeyden türetilen yeni bir lojistik modeline atıfta bulunuyor. Bu, Zygmunt Bauman’ın ortaya koyduğu “akışkan modernite” kavramından esinlenmiştir. Genel olarak, “toplum sürekli değişiyor, bu da onu, tıpkı herhangi bir kabın içindeki sıvının yaptığı gibi, dalgalanan ortama uyum sağlama yeteneğini artırmaya zorluyor”.

Yeni iş modeli 5.0, Michael Porter tarafından formüle edilen rekabet stratejilerinden oluşturulmuştur. Marco, geleneksel lojistik modelinin iki temel nedenden dolayı tükendiğini düşünüyor: müşteri değişti (ve değişmeye devam edecek) ve lojistik hizmet, ürünün katma değeri haline geldi.

Yeni bir tüketici profili

Müşterinin şu anda (ya da yakında olacak) en alakalı özellikleri şunlardır:

  • Hiper Bağlantılı (alışveriş deneyiminizi kişiler ve takipçilerle paylaşır)
  • Sadakatsiz (müşterilerin yüzde 73’ü olumsuz bir satın alma deneyimi yaşarlarsa tekrar almaz)
  • Küreselleşme aşığı (ürünün menşeine bakmaz)
  • Koşulsuz e-ticaret (güvenli elektronik satın almaları tercih eder)
  • Anında tatmin arar (“bunu istiyor ve şimdi istiyor”)
  • Ürün veya hizmetinizin özelleştirilmesini talep eder (hizmetinizin koşullarının standartlaştırılmasını kabul etmiyor)

Lojistik, müşteri deneyiminin anahtarı

Öte yandan lojistik, “alışveriş deneyimlerini iyileştirebiliyorsa” müşteri için tatmin edici olacaktır. Y kuşağı tüketicisi, ürün ve hizmetlere erişmek için elindeki herhangi bir aracı veya cihazı kullanacaktır. Bu nedenle lojistik hizmetlerin herhangi bir platformda veya cihazda görünür olması çok önemlidir.

Müşteri, lojistik hizmetine öyle değer verir ki, deneyim beklentilerini karşılamadığında sadakatsiz olsa da, karşılarsa veya aşarsa “ürün veya hizmeti için daha fazla ödemeye çok istekli” olur. Marco’ya göre, birçok kuruluşun çabalarını odakladığı ve lojistik faaliyetin “ekosistemini” bulduğu yerdir.

Teşhis, geçiş ve dönüşüm kılavuzu

Kitabın ilk bölümünde yazar hızlı bir teşhis koymaya yardımcı oluyor. Dönüşüme başlamadan önce bir şirketin lojistiğinin ilerleme veya hazırlık derecesini belirlemek gerekir.

İkincisinde, “Lojistiğin Operasyonel Yönetimi 5.0″da teknolojik, kültürel ve altyapı değişikliklerinin uzun zaman alabileceğinin farkında olarak bir geçiş programı önermektedir. Değişim meydana gelirken hayatta kalmak, riskleri ve beklenmedik durumları yönetmek için bir dizi acil önlem oluşturmakla ilgilidir.

Kitabın üçüncü bölümünde, lojistik süreçleri orta veya uzun vadede geleneksel uygulamalardan daha gelişmiş sayısallaştırılmış faaliyetlere dönüştürmek için bir “kılavuz” veya “el kitabı” oluşturuyor. Lojistik zincirini optimize etmek için her bir iş parçacığının ve uygulama yazılımının ayrıntılarına giren kapsamlı bir çalışmadır.

Yetenek, Lojistik 5.0’ın anahtarı

Marco şu anda dördüncü sanayi devrimini yaşadığımızı kabul etse de, pandeminin arz ve talep üzerindeki küresel etkisi nedeniyle “dijital dönüşümün gelecekteki 5.0 müşterisine hizmet etmek için yeterli olmayacağını” vurguluyor.

“Dijitalleşme kadar önemli veya daha önemli başka bir köşe taşının gerekli olacağını… lojistik faaliyetlerin tasarımında, planlanmasında ve yürütülmesinde insan yeteneğinin üretilmesi, bakımı ve güçlendirilmesi” gerektiğini savunuyor. Kısaca lojistik 5.0’ı “insan yeteneği ve dijital dönüşüm”ün oluşturduğu iki terimli olarak tanımlar.

İnsan yeteneğini, Lojistik 5.0’ın gerçek farklılaştırıcı unsuru, “gizli silahı” olarak düşünün. Ancak insan faktörü, iş lojistiğindeki ana araştırmacılar tarafından çok az çalışılmaktadır, Esas olarak karmaşık matematiksel yöntemler, algoritmalar ve hesaplamalar ile çalışırlar.

Ancak General Jomini, “Traité de grande tactique” adlı kitabında zaten yeteneği, kişisel ilhamı ve motivasyonu (tutkuları) vurguladı:

Özellikle strateji, pozitif bilimlerinkine benzeyen sabit yasalarla düzenlenebilir, ancak bu bir bütün olarak savaş için geçerli değildir. Diğer şeylerin yanı sıra, kavgalar çoğu zaman bilimsel hesaplamalardan oldukça bağımsız olabilir… Çoğu zaman belirleyici unsurlar kişisel nitelikler ve ilhamlar ve binlerce başka şeydir: karşıt kitleleri harekete geçiren tutkular, bu kitlelerin savaşçı nitelikleri, enerji ve komutanlarının yeteneği, milletlerin ve zamanların az çok savaşçı ruhu… sonuçları üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olacaktır.

İnsanlar, metodolojiye karşı belirleyiciler

Yani bilimsel stratejiler ve yöntemler önemli olmakla birlikte sonuç için belirleyici değildir. Bunun yerine, insan faktörünün belirleyici bir etkisi vardır. Tarihte metodolojik olarak imkansız görünen, ancak bu “insan faktörünün” önemi nedeniyle öne çıkan birçok lojistik şirketi örneği vardır.

“Lojistik kahramanlarının” tarihsel örnekleri

2200 yıldan fazla bir süre önce Hannibal Barca, 100.000 Kartacalı ve İberyalı ordusu, tüm ağır teçhizatı, süvarileri ve hatta savaş filleriyle Alpleri İber Yarımadası’ndan geçerek Romalıları şaşırttı. Mükemmel mühendisler olmalarına rağmen, bu saldırı yolunu imkansız olarak kabul etmişlerdi.

Çok uzun olmayan bir zaman önce, 1948’de, Sovyetler Birliği Berlin’de bir kara ablukası ilan ettiğinde, lojistik uzmanları şehrin birkaç hafta içinde teslim olacağını ve işgal bölgesine dahil olmayı kabul edeceğini hesapladılar. Bir avuç kararlı pilot, tamirci ve yükleyicinin, yaklaşık on ay boyunca 4.700 ton hava kargosu (200.000 uçuş) göndermeyi başaracağını tahmin edemediler.

Yaklaşık 600 yıl önce Bizans’ın Haliç’e zincir germesiyle Osmanlı’nın şehri ele geçiremeyeceği düşünüldü. Ancak lojistik dehalar gemileri karadan yürüterek Haliç’e indirmeyi başardı.

Ve bunlar gibi, COVID-19 nedeniyle tecrit sırasında depodan, mağazadan ve evden eve tedarik etmeye devam etmeyi başaran ve kritik endüstrileri ve altyapıları çalışır durumda tutabilen binlerce “lojistik kahramanı” örneği. Tüm zorluklara rağmen operasyon devam etti.

İnsan faktörünün mükemmellik sütunları

Kitabın yazarına göre, insan faktöründe mükemmellik, üç sütunu güçlendirerek elde edilir: yeteneğin teşviki, dinamik işbirliği ve COS (Kültürel, Operasyonel, Sürdürülebilir) liderlik.

Yeteneğin teşviki, sürekli eğitim anlamına gelir. Ama aynı zamanda uzaktan çalışma ve uzlaşma olanaklarına uyarlanmış çok disiplinli, yatay ve şeffaf bir yönetim modeline.

Dinamik işbirliği, çeşitli kuruluşlar arasında paylaşılan bir zorluk olarak değer zincirinin etkinliğini ve verimliliğini vurgular. Bütünü eksikse, süreçlerin bir bölümünün iyi çalışması işe yaramaz. Güven anahtar unsurdur.

Ve son olarak, COS liderliğinde “C”, esnek yapılarla bir değişim kültürü oluşturmaya dayanır. “O”, derin süreç bilgisine ve veriye dayalı yönetime sahip bir lideri ifade eder. Ve “S”, çevreye özen göstermede lider olma zorunluluğunu gösterir. Bu konudaki çabalara değer verecek yeni uyumlu tüketiciyi unutmamalıyız.

Kültürel değişim yönetimi ve eğitim, lojistik dönüşüm eksenleri

Kitabın dördüncü bölümü, iki unsura dayalı bir dönüşüm stratejisi önermektedir: kültürel değişimin yönetimi ve hepsinden önemlisi, yeni modelin talep ettiği lojistik profesyonelinin eğitimi. Bu, liderlik becerilerine ve yüksek performanslı ekiplerin oluşturulmasına vurgu yapmalıdır.

Lojistik 5.0, günün 24 saati gergin olmanın kaçınılmaz olduğu bir model. Bu nedenle yazar, ekonomik tazminatın ötesinde mesleki bir tutuma olan ihtiyacı da vurgulamaktadır.

Kitap ilk üç bölümü çok iyi belgelenmiş olsa da en özgün ve farklı olan bu bölüm bana yetersiz geldi. Yazarı, tekniklerin ve başarılı yetenek yönetimi ve iş kültürünün dönüşümü vakalarının analizinde gelecekteki metinleri araştırmaya devam etmeye teşvik ediyorum.

Kısacası, salgın sonrası dönemde şirketlerin lojistik ihtiyaçlarını tahmin etmeye ve süreçlerini bu zor 5.0 müşterisine hizmet edecek şekilde uyarlamaya çalışan yöneticiler veya profesyoneller için şiddetle tavsiye edilen bir çalışmadır.