İstanbul depremi her an olabilir mi? 2024 yılında deprem olacak mı?
İstanbul’da deprem olabilir mi diye merak eden vatandaşlar ve İstanbul’da emlak yatırımı yapmayı planlayan yatırımcılar, İstanbul depreminin ne zaman olacağını ve 2024 yılında büyük bir depremin İstanbul’u vurup vurmayacağını merak ediyor. Peki İstanbul’da her an deprem olabilir mi? Bu sorunun cevabını Alman Deprem Uzmanları Dirk Becker ile Marco Bohnhoff verdi.
Alman Yer Bilimleri Araştırma Merkezi’nde (GFZ) sismoloji uzmanı olarak görev yapan Dirk Becker ile Marco Bohnhoff, 17 Ağustos Marmara depreminin yaşandığı fay hattı üzerinde iki farklı güncel araştırma projesinin yöneticiliğini yapan profesörler olarak tanınıyor. İkili, Marmara Denizi’ndeki tektonik yapıyı inceledikleri yeni araştırmalarında olası Marmara depremine ilişkin önemli bulgulara ulaştı.
Araştırmada yer alan bilgilere göre, İstanbul’un güneyindeki Marmara fay hattı, uzmanlar tarafından “sismik boşluk” olarak tanımlanıyor. Bahsedilen bölge, Anadolu Yakası’nda Kartal ve Pendik açıklarında, Adalar güneyinde ve Yalova açıklarında kalan bölge.
Depremin Adalar fayında olması bekleniyor
Araştırma kapsamında yüksek teknolojili ekipmanlar kullanılarak 2006’dan 2020 yılına kadar Marmara Bölgesi’nde meydana gelen 14 binden fazla deprem incelendi. İstanbul’da geçmişte meydana gelen depremleri inceleyen uzmanlar, bu bölgede her 250 yılda bir deprem olduğunu ve en son 1766 yılında 7,4 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini ortaya koydu. Araştırma sonuçlarına göre, Marmara fay hattının uzun süredir aktifleşmediği ve gecikmiş bir depremin her an olacağı belirtiliyor.
Araştırmanın ana yazarı Dirk Becker, “Neredeyse tüm tekrarlayıcı dizilerin Marmara fayının batı kesiminde meydana gelmesi oldukça dikkat çekici. Orta-doğu bölgesinde sadece üç sekans tespit edilirken İstanbul’un güneyinde ise hiç tespit edilmedi” saptamasını yaptı. Becker, veri analizinin batıdaki fay hattında meydana gelen ‘sürünme süreçlerinin’ tektonik enerjinin çoğunu dengelediğini, ancak bu sürünme payının doğuya doğru giderek azaldığını gösterdiğini belirtti. Becker, “O bölgede Marmara fayının neredeyse tamamı kilitli” dedi.
Bölgede bir sonraki depremin muhtemelen fayın “tamamen kilitli” olduğu bir bölgede meydana geleceğine dikkat çeken uzmanlar, depremin İstanbul’un güneyindeki Kuzey Anadolu Fayı Hattı’nın Adalar fayı segmentinde meydana geleceği tahminini dile getirdi.
Depremin büyüklüğü 7,4’ü aşabilir
Ancak araştırmacılar, Marmara Denizi’nin batısındaki kilitli durumdaki Ganos fayı üzerinde de enerji biriktiğini belirterek, burada son depremin 1912 yılında meydana geldiğine dikkat çekti. Uzmanlar Ganos fayının kırılması durumunda depremin büyüklüğünün 7,4’ü de aşabileceği uyarısında bulundu.
Araştırmanın yazarlarından Marco Bohnhoff, “Bu bölgedeki kilitli ve sürünen segmentler arasındaki sistematik geçişler dünya genelinde tek. Dolayısıyla sadece yeni bir süreçle aydınlatılması mümkün oldu. Araştırmada sözü geçen İstanbul depremi senaryoları risk tahmini ve bölge halkının korunması için alınacak önlemler bakımından büyük önemde” dedi.
İstanbul depremi nerede olacak?
İstanbul depreminin yeri hakkında konuşan Marco Bohnhoff, “Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın hangi bölümünün bir sonraki büyük depreme maruz kalacağını tahmin edebiliyoruz ve bunun 1999’daki büyük depremin batısındaki bölüm olacağı oldukça kesin. (Gölcük depremi) İstanbul’un başladığı yerde, Adalar’ın güneyinde sona ermişti. Bu bölgeden Marmara Denizi’nin tamamı boyunca Tekirdağ’a kadar olan bölge ya da bu uzunluk muhtemelen bir sonraki büyük depremde aktif hale gelecek. Bir deprem, haberlerde gördüğümüz gibi bir nokta değildir; bir depremde iki yüzey birbirlerinin tersine doğru kayarlar. Söz konusu durumda bu bölgenin uzunluğu yaklaşık 100 ila 140 kilometreyi buluyor ve yüzeyden yaklaşık 20 kilometre derinliğe erişiyor.” dedi.
Marmara Denizi’nde tusunami olur mu?
Marmara Denizi’nde tsunami olup olmayacağı konusunda da konuşan Marco Bohnhoff, “Marmara Denizi’nin altında meydana gelecek bir depremde tsunami ihtimali genel olarak her zaman vardır. Ancak tahminlere göre 2011 yılında Japonya ya da 2005 yılında Sumatra’da olduğu gibi bir tsunami meydana gelmeyecek. Eğer yerel bir tsunami oluşacak olursa -ki geçmişte oluştuğuna dair tarihi bilgiler var- muhtemelen birkaç metrelik dalgalar oluşacak ve ilk etapta Boğaz’ın sahil kesimini etkileyecek.” dedi.