“Psikolojik şiddetin çözülmesi, bir çok şiddeti çözer”
Kartal’da “Sessiz Şiddet” adlı konferansta bir araya geldiğimiz Avukat Serra Taşköprü ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Kartal 24’ün sorularını yanıtlayan Taşköprü, sessiz şiddet hakkında konuştu.
Serra Taşköprü kimdir?
– Serra Taşköprü Kadıköy, İstanbul doğumludur. Hukukçu, sanat ve sporla uğraşmış bir bireydir. Tanıma noktasına gelirsek inanın hala kendimi tam olarak tanıyabilmiş değilim. Ancak tanıdığım kadarıyla tanıtmam gerekirse, empati sonucunda sempati cümlesini her tür ilişkide hayata geçirmeyi hedefleyen biriyim.
Sessizliğin sesi olmak adına uzmanlık alanınızla ilgili neler yapmaktasınız?
– Sessizliğin Sesi olmaktan öte sessizliğin bazen suç işleme aracı olduğunu bunun soyut olarak değerlendirilse de üzerinde çalışılınca somutlaşacak bir konu olduğunu ortaya koymaktayım. “Söz gümüşse sükut altındır” deyişinin tam tersi sessizliğin bir kişiyi, bir topluluğu olumsuz manipüle eden bir kaotik, tehlikeye açık, riskli, kaygan bir zemin olduğunu belirtmekle delillendirilebilecek bir husus söz konusudur.
Suçların insanlığa zararı aşikar. Mağdurlara ithaf ettiğiniz gizli dayatmayı, zorbalığı anlatmaya ve zararlarını aktarmaya çalıştığınız kitabınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
– Kitabımın ismi Hesaplanmış Sessiz Manipülasyon Yoluyla İşlenen Suçlar ve Yasal Boyut’tur. Ben kısaca buna Sessiz Şiddet diyorum.
– Bazı eylemlerin suç sayılmaması bu eylemlerin zararsız olduğunu göstermemektedir. Bir eylemi suç sayan insanlardır. İnsanlar tarafından konan kanunlar sayesinde cezalandırma yoluna gidilebilir. Maalesef manipülasyonlar suç işleme aracı olarak kanunlarda yer almamaktadır. Bundan ötürü cezalandırma şansı kalmamaktadır. Sessizliğin bazen silah olarak hesaplanmış yani planlı bir şekilde kullanılabileceği ve bu pasif görünen, eylemsizlik olarak nitelendirilen oysa aktif eylemden bazen daha zararlı olduğu gerçeğini ortaya koyan bir eserdir. Kitabımda felsefe, psikoloji, psikiyatri, sosyoloji, hukuk hatta sanat yer almaktadır.
Sessiz şiddet nasıl oluyor?
– Sessizlik her zaman mağduriyetten, pasifize olmaktan, acizlikten ve edepten gösterilen sözde tepkisizlik sayılan oysa bir tür tepki olan bir davranış şekli değildir. Bu yolla çeşitli suçlar işlenebilir ve aynı zamanda maruz kalanlar çeşitli suçlara sürüklenebilir. Örneğin müdahale edilmesi gereken yerde müdahale etmemek de bir tür sessiz şiddettir.
Okuyuculara kılavuzluk ederken tavsiyeleriniz nelerdir?
– Okuyuculara tavsiyem kitabımı kılavuz olarak değerlendirmeleri ve kitabımdaki anket sorularını cevaplandırarak maruz kalıp kalmadıklarını kalmışlarsa ya da kalıyorlarsa bu olumsuz durumla nasıl başedebilecekleri ile ilgili ipuçları yer almaktadır.
– Bu konuyla anlatmak ve aktarmak istediğim çaresizlik belirtisinden kaynaklı sessizlik olmamakla bu tür bir zorbalığa maruz kalanın kendisini diğer maruz bırakan dışındaki kişilere anlatamaması, anlaşılamaması bu anlamda içine dönük hale gelmesi ve 3. kişilere anlattığı takdirde dalga geçileceği, küçümseneceği, hakaretlere maruz kalabileceği endişesi içerisinde kendisini ifade edememesinden kaynaklıdır.
Son olarak haksızlık karşısında hak aramak isteyenlere neler söylersiniz?
– Hakettiğinizi bulabilmek için hakkınızı aramalısınız. Zorlu ve stresli süreçlerden geçecek olsanız bile bunu engel olarak değil, çözümlenmesi gereken bir problem olarak görünüz. Kendiniz ve diğer benzer haksızlıklara uğrayanlar için bir ışık, onlar için bir kılavuz Olacaksınızdır. Her şey önce kendine inanmakla başlar.