Mikroplastiklerin insan sağlığına zararları
Mikroplastiklerin sağlık üzerindeki etkileri belirsizliğini koruyor, ancak bunların hem çevrede hem de vücudumuzda yaygın olduğunu biliyoruz. Plastik kirliliği cildimizin altına giriyor. Kelimenin tam anlamıyla. Plastikler modern toplumda her yerde bulunur hale geldikçe, küçük plastik parçacıkları da dahil olmak üzere plastik kirliliği de arttı. Bu mikroplastikler havada, suda ve hatta bazı gıdalarda tespit edildi ve vücudumuzda varlıklarını kaçınılmaz hale getirdi.
Bu plastiğe maruz kalma ne kadar yaygın ve sağlığınız için kötü mü? Bilim adamları henüz bilmiyorlar, ancak doğru olduğu düşünülen edilen bazı teorileri var. İşte bu küçük, yaygın plastik parçacıklar hakkında şimdiye kadar bildiklerimiz.
Mikro Plastikler, Makro Problemler
Ortama girdikten sonra attığımız plastik güneşte, dalgalarda ve rüzgarda çok daha küçük parçalara ayrılıyor. Ayrıca giysileri yıkarken, arabalarımızı sürerken, halıları ve döşemeli mobilyaları aşındırırken ve daha pek çok şeyde küçük plastik lifler ve parçacıklar üretiriz. Mikroplastikler yarım santimden daha küçüktür, genellikle bir milimetre veya daha küçüktür; nanoplastikler daha da küçüktür, 0.1 mikrometreden daha küçüktür (mikrometre, milimetreden 1000 kat daha küçüktür).
İnsanların mikroplastiklere maruz kalmasının en büyük kaynaklarının muhtemelen havadaki tozdan, içme suyundan (arıtılmış musluk suyu ve şişelenmiş su dahil) ve deniz ürünlerinden (özellikle kabuklu deniz ürünleri, çünkü tüm hayvanı yediğimiz için) kaynaklanır. Bilim adamları ayrıca şeker, bal, bira ve deniz tuzu gibi çeşitli ürünlerde mikroplastik tespit ettiler. Gelişmekte olan araştırmalar insanların yılda 100.000’den fazla mikroplastik parçacık tükettiğini gösteriyor. Mikroplastikler artık yeni ortaya çıkan bir gıda güvenliği sorunu olarak görülüyor, ancak henüz tüm yanıtlara sahip değiliz.
Sağlık Etkileri Belirsiz
Bilim adamlarının mikroplastik maruziyetten endişe duymasının nedenlerinden biri, polimerde sürüşe çıkan tüm kimyasallardır. Plastiğin kendisinin inert bir madde olduğu, ancak renk, esneklik, sertlik, ısı direnci, UV direnci ve daha fazlası için genellikle kimyasallar eklendiği biliniyor. Okyanuslardaki veya su kütlelerindeki plastik, ağır metaller gibi kirleticileri ve plastiğin su itici yüzeyine çekilen organoklorlu pestisitler gibi organik kirleticileri de çeker. Bu kimyasalların ve kirleticilerin birçoğunun potansiyel sağlık etkileri vardır.
Mikroplastikler ve insan sağlığı üzerine yapılan 2018 tarihli bir araştırma incelemesine göre, vücudumuz muhtemelen bazı mikroplastikleri idrar, safra, dışkı ve diğer bedensel işlevler yoluyla dışarı atıyor. Bununla birlikte, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, bazı plastiklerin solunum yolundan veya mide-bağırsak yolundan kan veya lenf sistemine geçerek diğer organlara yayılıp burada birikmelerinin mümkün olduğunu göstermiştir. Bir plastiğin bu yolculuğu gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği, boyutuna, şekline, türüne ve sayısız diğer özelliklerine bağlıdır. Yerleştirildikten sonra, bu plastikler potansiyel olarak iltihaplanmaya veya kimyasalların sızmasına neden olabilir.
Bu parçacıklara ve ilgili kimyasallara maruz kalmanın bu kadar düşük, kademeli dozlarda insanlar için gerçekten tehlikeli olup olmadığı açık değil. Hayvanlar ve balıklar üzerinde yapılan araştırmalar, bazı plastik türlerinin diğerlerinden daha zararlı olabileceğini öne sürüyor. Bisfenol A (BPA) ile yapılan plastikler gibi bazılarının, yeterince yüksek dozlarda tüketildiğinde insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu gösterilmiştir.
Mikroplastiklere karşı ne yapılmalı?
Mikroplastiklere maruz kalma konusunda endişeleriniz varsa, yalnız değilsiniz. Ancak bilim adamlarının henüz eyleme geçirilebilir tavsiyeleri yok. Günün sonunda, tüketiciler için tavsiyenin ne olması gerektiği konusunda henüz net bir fikir birliği yok. Bununla birlikte, plastik çay poşetleri ile yapılan çaylardan kaçınmak ve içme suyunuz için bir ters ozmoz filtresi almak, gereksiz maruziyeti sınırlamaya yardımcı olabilir.