Akıllı şehirlerde siber güvenlik

Altyapıları birbirine bağlı olan ve enerji tasarrufunu, güvenliği artırmaya yardımcı olan ve aynı zamanda daha basit ve daha sezgisel bir yaşam sağlayan çok daha akıllı şehirleri görmeye ve hatta buralarda yaşamaya başlamamız an meselesi. Örneğin Suudi Arabistan, havaalanları, eğlence merkezleri vb. dahil olmak üzere hemen hemen her köşesinin bulunduğu 170 km uzunluğunda bir alan olan tamamen dijitalleştirilmiş bir şehir üzerinde çalışıyor. Bu tür şehirlerde çok kapsamlı bir şekilde IoT teknolojisinin hakimiyeti olacak. Ancak çok önemli bir nokta var: Bu şehirlerde siber güvenlik sorunu.

Aslında, akıllı şehirlerin sadece gelişmeye devam etmesi değil, aynı zamanda zaman içinde ayakta kalabilmesi için temel bir dayanaktır. Sonuçta, tıpkı geleneksel BT sistemleri gibi, şehirlerdeki IoT teknolojisi, örneğin fidye yazılımı saldırılarından zarar görebilir.

Aslında fidye yazılımı, diğer verilerin yanı sıra müşterilerin veya vatandaşların özel bilgilerini sızdırmamak karşılığında şirketleri veya kuruluşları bir miktar parayı transfer etmeye zorlamak için bilgisayar korsanları tarafından yaygın olarak kullanılan bir uygulamadır. Hemen hemen her şeyin ağa bağlı olduğu akıllı bir şehir hayal edelim. Bir havalimanının güvenlik kameralarından, erişim sistemine, metroya kadar. Bilgisayar korsanları, örneğin vatandaşların ulaşımını sınırlayarak erişim sistemini kesintiye uğratabilir.

Şimdi, akıllı şehirlerde siber güvenlik nasıl garanti altına alınabilir? Sadece bundan kaçınmak değil, aynı zamanda altyapılardan birinin saldırıya uğraması durumunda onunla mücadele etmek için ne gerekiyor?

akilli-sehirlerde-siber-guvenlik-2

Saldırıların önlenmesi

Şehirlerde siber güvenliği garanti altına almak için en önemli nokta, saldırıları önlemektir.

Şehirlerde siber güvenliği garanti altına almanın en önemli noktalarından biri, olası saldırı ve tehditlere karşı kendinizi korumaktır. Bunlar arasında, siber suçlular tarafından sistemleri sabote etmek veya kullanıcı verilerini çalmak için kullanılan fidye yazılımları veya diğer yöntemler bulunur. Bilgileri korumanın birçok yolu vardır. Bunlardan biri içeriği uçtan uca şifrelemektir, böylece örneğin bir havalimanının güvenlik kamera sistemi arasında geçen bilgileri şirketin kendisi bile göremez.

Bağlı altyapıların sürekli izlenmesi de önemlidir. Bu sayede olası bir tehdit daha oluşmadan tespit edilebilir. Bu nedenle şehirler, bilgisayar saldırılarından kaynaklanan daha büyük ekonomik kayıpları önlemek için bu tür araçlara yatırım yapmalıdır.

İzleme aslında IoT teknolojisinin tüm aşamalarında gerçekleştirilmelidir. Örneğin, katılımcıların korunmasını sağlamak için bir eğlence merkezine kurulan bir yüz tanıma sensörünün bilgileri antenlere aktarması gerektiğini varsayalım. Bunlar da verileri buluta ve son olarak etkinliği düzenleyen şirketin güvenlik sistemine aktarır. En küçük arızayı bile tespit etmek için tüm bu aşamalar izlenmelidir.

Şehirlerin siber güvenliği ile ilgili bir diğer önemli nokta, herhangi bir sistem ve altyapıya saldırı olması durumunda, hizmeti en kısa sürede geri yüklemek için hızlı hareket etmektir. Ayrıca, zarar görmeleri durumunda kullanıcı verilerinin korunmasını garanti eder. Şeffaflık da çok önemlidir. Bu nedenle, her kullanıcının örneğin kimlik bilgilerini sıfırlayarak veya iki adımlı doğrulama gibi ek güvenlik sistemleri kullanarak kendilerini koruyabilmesi için bu olayların raporlanması gerekir.