Okyanusun ne kadarı keşfedildi?

Okyanusun genişliğini anlamak zor. Dünya yüzeyinin %70’inden fazlası denizlerle kaplıdır ve bu denizlerde 312.000.000 mil küp su vardır. İnsanlar olarak, kıyı şeridinde durduğumuz ve dünyamızın düz olduğunu belirlediğimiz günlerden bu yana çok uzun bir yol kat ettik, peki o zamandan beri okyanusun ne kadarını keşfettik? Ve derinlerin hangi gizemleri bizi bugüne kadar boğmaya devam ediyor?

Dünya okyanuslarının %5’inden daha azını keşfettik. Yaptığımız keşifler çok büyük, büyüleyici ve çoğu zaman endişe verici. Ve yine de, yüzeyin altına zar zor daldık.

Okyanusların keşfi

Ortalama olarak, okyanus yaklaşık 3.2 km derinliğindedir. Guam’ın güneybatısındaki belirli bir bölgede, Pasifik okyanusu, okyanusun en derin kısmı olan 11.2 km derinliğe yakındır.

Bilim adamları, okyanusta bir milyondan fazla hayvan olduğunu tahmin ediyor ve bunların %95’i karides ve kalamar gibi omurgasızlar. Bu canlılar, çeşitli ekosistemlerin ağında ve ayrıca evrim teorisinde önemli halkalardır. Bu bağlantılar sadece okyanus hakkındaki anlayışımızı değil, kendimiz ve bugün olduğu gibi nasıl var olduğumuz hakkında da bilgi verir.

Gezegenimizdeki yaşamın çoğunluğu suculdur. Duymuş olabileceğiniz gibi, dünyanın en büyük memelisi olan mavi balina, bu suların çeşitli yerlerinde yüzer ve göç eder. Akustik biyologlar, son birkaç on yılda kambur balinalar hakkında heyecan verici gerçekler elde ettiler; bu dev deniz sakinlerinin şarkı gelenekleri olduğunu anlamaya başladılar. Melodiler ve kadansları balina ailesi yapısını ve göç modellerini yansıtır.

Okyanustaki en yaygın omurgalı ise iğne benzeri dişleri olan ve karanlıkta parıldayan kıl ağızlı bir balık.

Bitki yaşamı da bu ekosistemlerin kritik bir yönüdür. Örneğin, okyanustaki algler, biz kara memelilerinin soluduğu oksijenin yaklaşık yarısını üretir. Okyanuslar dünyanın sıcaklığını düzenler, hava durumu modellerimizi belirler ve karada yaşamı mümkün kılar.

Hala Bilmediklerimiz

Peki okyanus hakkında bilmediğimiz ne var? Okyanusun gizemini ölçmek veya açıklamak doğası gereği zor olduğu için sormak komik bir soru. Bilim adamları ve diğer okyanus aktivistleri ve meraklıları, daha fazla soruya yol açan birçok keşif yaptılar.

Örneğin, okyanusun sürekli karanlık olan bir kısmı (266 milyon km kare) vardır. Buna okyanusun “derin denizi” veya “iç uzayı” diyoruz. Derin denizlerdeki şiddetli akıntıların “iklimimizi kontrol eden bir motor” gibi olduğunu bir araya getirdik, ancak bu motorun nasıl çalıştığının nüanslarını hala anlamadık. İklim değişikliği nedeniyle buzullar ve kutup buzu erimesi hızlanırken, okyanusun bu iç boşluğuna aşırı soğuk suyun aktığını biliyoruz. Ama bu gezegenimizi nasıl etkileyecek? Hala emin değiliz; ama kesinlikle öğreneceğiz, öyle ya da böyle.

Ama kafamızı karıştıran sadece derin deniz değil. Okyanusun %80’inden fazlası haritalandırılmamış, gözlemlenmemiş ve keşfedilmemiş durumda. Okyanusun çoğu kısmına ulaşmak son derece zordur ve bunu yapmak inanılmaz derecede pahalıdır. Bilim adamları genellikle deniz tabanının haritalarını oluşturabilen ancak birçok soruyu cevapsız bırakan sonarlara güvenirler.